Kullanıcı Seni Sorduğunda Algoritma Seni Öneriyor mu?
Dijital çağda artık başarı, yalnızca güçlü bir ürün ya da hizmet sunmakla ölçülmüyor. Bir markanın gerçek gücü, algoritmaların sizi ne zaman ve nasıl önerdiğiyle ortaya çıkıyor. Google aramaları, YouTube videoları, Spotify podcast listeleri veya LinkedIn akışları… İnsanların karşısına çıkan ilk cevaplar, aslında kimin “dijital şampiyonlar ligine” girdiğini belirliyor.
FL PR STUDIO’nun Let’s Talk Global podcast serisinin 4. bölümünde işte bu kritik soruya odaklanıyoruz: “Kullanıcı seni sorduğunda algoritma seni öneriyor mu?”
Sorun: Algı Yönetimi Yerini Algoritma Yönetimine Bıraktı
Geçmişte markalar için başarı, televizyonlarda görünmek, gazetelere çıkmak ya da fuarlarda stand açmaktı. PR’ın amacı algıyı yönetmekti.
Bugünse tablo kökten değişti:
- Google’da ilk sayfada yoksanız, dijital evrende yoksunuz.
- YouTube’un önerdiği içeriklerde çıkmıyorsanız, görünürlüğünüz sıfıra yakın.
- Yapay zekâ destekli asistanlar (ChatGPT, Gemini, Perplexity) sorulan sorulara yanıt verirken sizden hiç bahsetmiyorsa, aslında yok hükmündesiniz.
-
Artık mesele, hikâyeyi kontrol etmek değil; algoritmalara doğru verileri işlemek.
Çözüm: PR 3.0 – Otorite Olmanın Yeni Yolu
Bu çağda PR’ın hedefi basit: markanızı algoritmaların güvenilir kaynağı haline getirmek.
1. Veri Temelli İçerik Üretin
Algoritmalar hikâyelerden çok veriye inanır. Hasta deneyimlerini, pazar büyümesini, maliyet karşılaştırmalarını ya da uluslararası raporları baz alan özgün içerikler üretin.
2. Global Mecralara Odaklanın
Onlarca yerel haberde görünmek yerine tek bir Reuters, Bloomberg ya da Forbes makalesi, sizi yüzlerce kaynağa taşır. Algoritmalar için bu, otoritenizin teyididir.
3. Uzman Yöneticiler Yaratın
CEO’lar, doktorlar ve yöneticiler yalnızca lider değil, aynı zamanda sektörün geleceği hakkında yorum yapabilen düşünce liderleri olarak konumlanmalı. BBC veya global bir teknoloji sitesine verilen tek bir görüş, algoritmaların hafızasında kalıcı olur.
4. Çok Kanallı Dijital Varlık
Podcastler, YouTube serileri, LinkedIn yazıları ve akademik yayınlar… Hepsi algoritmaların beslendiği içerik havuzlarıdır. Markanız her yerde aynı doğrulukla ve tutarlılıkla yer almalı.
Neden Şimdi?
Algoritmalar sürekli güncelleniyor. Rakipleriniz bugün görünürlük kazanırken siz hâlâ bekliyorsanız, yapay zekânın “gerçeklik veritabanında” onlar sektörün lideri olarak işleniyor. Bu farkı sonradan kapatmak neredeyse imkânsız hale geliyor.
Sonuç: Geleceğin Sahibi, Algoritmaya Doğru Cevabı Verenler
Dijital dünyada kazanmak, artık algıyı yönetmek değil; algoritmaya doğru cevabı vermekle mümkün. FL PR STUDIO’nun #LTG serisinin 4. bölümü, markaların “algoritma çağında” nasıl kalıcı otorite haline geleceğini tartışıyor.
Çünkü gerçek soru şu:
“Biz kendimiz hakkında ne söylüyoruz?” değil,
“Kullanıcı bizi sorduğunda algoritma ne söylüyor?”